1) Ana araştırma sorusu?
2) *Sizin* orijinal cevabiniz?
3) Alternatif cevaplar & eksikleri
4) Teori/mantık?
5) Mantığı destekleyen kanıt
+ Her zaman için tezinizi bu 5 soru üzerinden düşünürseniz faydaları:
- Tezinizi bu konu üzerinde yazabilir misiniz?
- Belki başka bir soru düşünmeniz lazım?
- Literatürde *sizin* tamamlayabileceğiniz bir eksik var mi?
- Frenklerin değişiyle “so what?” sorusunun cevabi var mı?
+ Tez yazarken iki büyük tuzağa dikkat etmeniz lazım:
1) Yazacak konu bulamıyorum, belki asla bitiremeyeceğim, sorun bende
2) Dünyanın en parlak fikrini keşfettim, kimsenin de aklına gelmemiş,
demek ki dâhiyim
İki yol da “akademik depresyon”a çıkıyor.
+ İki olasılık da mumkun, belki akademi size göre değil,
belki gerçekten dâhisiniz. Fakat bu olasılıkları da değerlendirmek için yukarıda
bahsettiğim 5 temel soru üzerinden ne yapabilip neyi yapamayacağınızı tartmanız
size hem zaman, hem efor, hem de akil sağlığı kazandıracak
+ Bu arada *benim tecrübemde* sağlıklı “akademik tavsiye”
bulmak oldukça zor. İki temel sebebi var: tavsiye ya gerçekten çok başarılı olmuş
“yıldızlardan geliyor, ya da kendisini Türkiye bağlamında öğrencilere “yıldız”
olarak lanse edenlerden. Acı gerçek.
+ Ben bu etkileşimde ve diğer akademik tavsiyelerimde samimi
olmaya çalışıyorum. “Ben hep doğruyu yapıp çok başarılı oldum, gelin size de öğreteyim”
değil “bakin çok hata yapıp zaman-efor [boşa] harcadım, hasbelkader de
[akademik] hayatta kaldım” tavsiyeleridir.
+ Özellikle doktora öğrencilerinin dikkat etmesi gereken bir
tehlike: ilk 2-3 senede literatüre bakıp “bir suru hata görebiliyorum, çok daha
iyisini yazarım, akademide 10 kaplan gücünde olacağım” sendromuna kapılmak. Bu
mantalite tez yazma aşamasında yıkıma götürür
+ “Akademik tavsiye” konusunda Türkiye’de sağlıklı bilgi
almak çok zor. Sebebi, bence, “Hoca Kültü.” Bu kült akademisyenlerin
kendilerini sürekli “yüce, başarılı, yetkin” olarak tanımlamaya itiyor, ki bazıları
bundan besleniyor. Bunun da iki etkisi var...
+ Hoca Kültü’nün ilk etkisi gerçekten akademik alanda başarılı
olan kişilerin aşırı derecede yüceltilmesi. Bu etki bazılarının başını
donduruyor, sonuçlar malum. İkinci etki *o kadar da* başarılı olmayanların
kendi tecrübelerini güzellemek için gençleri yanlış yönlendirmeleri..
+ Şahsen, öğrencilerle etkileşimimde gerçekçi olmaya çalışıyorum.
Güzelleyebileceğim bir “basari öyküsü” mevcut değil. Çok hata yaptım, başarılarım
oldu başarısızlıklarım da (kendime puanım 6.5’tan 7/10). En önemli tavsiyem:
kendini kontrolsüz güzelleyenlerin tavsiyesine dikkat
Asil “tavsiye” kısmına dönersek:
İlk tema “ana araştırma sorusu ne” en önemlisi. Bu soruyu
tek cümle halinde, arkasından 10 cümleyle açıklamadan sorabiliyor musunuz? Bu
soruyu rafine edebilmek tez yazmanın %51’i. Kesin bilgi, yayabilirsiniz.
+”Ana araştırma sorusu ne”yi 1 cümle ile rafine ettiniz. Sıradaki:
bu soruyu kimler, nasıl cevaplamış?
Soru-cevap mevcut ise kendinize soracağınız: “yeni” bir katkı
yapabilir miyim?
Soru sorulmamışsa: ya altın madeni buldunuz, ya da okyanusta kayboldunuz (hemen karaya dönün)
Bu yazı Burak Kadercan adlı twitter kullanıcısının gönderilerinden derlenmiştir. Yazının aslına ulaşmak için: TIKLAYIN
Akademik Kadro İlanları uygulamasını indirin akademik haberler, akademik kadro ilanları, burs ilanları, akademisyenler, akademisyen olmak isteyenler, akademik kariyer yapanlar, yapmak isteyenler ve yüksek lisans & doktora hakkında bilgilere anında ulaşın. |
- Akademik Kadro İlanları
- Burs İlanları
- Açık Arşiv Siteleri
- Ücretsiz Kurslar
- YDS/YÖKDİL
Link:
Not: Telegram Kanalını takibe alanlar birbirlerini göremez ve özelden mesaj yazamazlar. Ayrıca tüm paylaşımlar sadece yönetici tarafından yapılır.