1787 - 1792 Osmanlı Rus Savaşı

Bu yazımızda sizlere Osmanlı,Rus ve Avusturya savaşlarından birisi olan 1787-1792 savaşından bahsedeğiz. Bu savaşın nedenleri ve sonuçları üzerinde durup en sonunda da yapılan (Ziştovi, Yaş) antlaşmalarından detaylıca bahsedeceğiz. Özellikle Ziştovi ve Yaş Antlaşmasının kimler arasında yapıldığı, nedenleri ve kısaca öneminden bahseceğiz.Daha sonrasında ise maddeler halinde özetleyeceğiz. Bu dönemden itibaren Osmanlı-Rus savaşları serimiz devam edecektir.

Kaynarca Antlaşmasından Sonra Rusya

Kaynarca Antlaşması imzalandığında, Rusya'nın başında II. Katerina bulunuyordu. Bir Rus'tan daha fazla Rus olan bu ruslaşmış Alman kadını, son derece muhteris bir hükümdardı. En büyük arzusu, Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkıp, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Hıristiyanları(!) kurtarmak ve İstanbul'u ele geçirmekti.

1774 Kaynarca Antlaşması ile Kırım Hanlığı'nın bağımsızlığı kabul edilmişti. Bu, Rusya'nın Kırım Hanlığı'nı yıkmak ve kendi egemenliği altına almak için atılmış bir adımdı. Nitekim, antlaşmanın imzasından sonra, Ruslar, Kırım'da iç anlaşmazlıklar çıkarmaya, halkı Kırım Hanlarına karşı ayaklanmak için kışkırtmaya ve nihayet Kırım'a asker sevkederek, istediklerini Han seçtirmeye başladılar.

1777’de Katerina'nın sempatisini kazanmış olan Şahin Giray'ı, askeri baskı altında, Han seçtirdiler. Babıali Selim Giray'ı Kırım Hanı tayin ederek, başkent Bahçesaray'a gönderdi. Bu iki Han arasında mücadeleler oldu ve Selim Giray mücadeleyi kaybedince 1779'da Rusya ile yaptığı Aynalıkavak antlaşması ile Şahin Giray'ın Hanlığını tanıdı. Fakat Ruslar da askerlerini geri çekeceklerdi. Ne var ki, Ruslar Şahin Giray vasıtasiyle Kırım'a nüfuz etmeye devam ettiler ve nihayet 1783'te Kırım'ı işgal ve Rusya'ya ilhak ettiler.

Bu suretle Rusya, Karadeniz'in kuzeyine tamamen yerleşmiş oluyordu.

Kırım'ın ele geçirilmesi Katerina için daha büyük tasarıların ilk adımını teşkil ediyordu. Kırım’ın işgal ve ilhakından sonra, Katerina, Karadeniz kıyılarında kaleler, tersaneler ve donanma inşa ettirmeğe başladı. Bütün bu hazırlıklar Grek Projesi denen bir planın hazırlıklarıydı. Peki bu grek projesi nedir?

Rusya-Avusturya İttifakı ve Grek Projesi

Bu projeye bazı kaynaklarda Daçya projeside denilmektedir. Daçya veya Grek projesi - Daçya Projesinin amaçları nelerdi. Sömürgecilik mi hedefleniyordu. Detaylıca anlatmaya geçebiliriz. Yedi Yıl Savaşları sırasında İngiltere, Prusya ve Hollanda; Avusturya ve Fransa'ya karşı ittifak yapmışlar ve galip gelmişlerdi. Özellikle Avusturya'nın Prusya'ya yenilmesi, bu devleti kuvvetli bir müttefik aramaya sevketti. Avusturya Başbakanı bu müttefiki Rusya'da bulmuştu. Bunun sonucu olarak, 1781 II.Jozef ile II. Katerina arasındaki yazışmalarda, iki devlet arasında bir ittifak kuruldu. Bu ittifaka da Grek projesi denmiştir.

Grek Projesi - Daçya Projesinin Amaçları Nelerdir?

Osmanlı Devletine karşı açılacak bir savaşta, iki taraf birbirlerine yardım edeceklerdi.

Osmanlı Devleti'nin yenilgisi ve Avrupa'daki topraklarının ele geçirilmesi halinde şu şekilde paylaşılacaktır.

Dinyester nehri ile Tuna nehri arasındaki topraklarda bir Daçya Devleti kurulacak

Dinyester'e kadar olan Karadeniz kıyılarını Rusya alacak, Avusturya' ya da, Sırbistan, Bosna, Hersek ve Dalmaçya kıyıları ile Eflak'ın küçük bir kısmı verilecek.

Eğer Osmanlı Devleti Avrupa'dan tamamen çıkarılırsa, yani İstanbul'da ele geçirilirse, o zaman başkenti İstanbul olan ve Rusya'ya bir ittifak ile bağlı bulunacak bir "Grek Devleti" yani Bizans Devleti kurulacak ve bunun başına Katerina'nın torunu Konstantin kral olacaktı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun Asya ve Afrika'daki topraklarına gelince; buraları Fransa, İngiltere ve İspanya arasında taksim edilmek üzere bu devletlerin keyfine bırakılacaktı.

Bu proje yapıldığı zaman, İngiltere, Amerika'daki bağımsızlık hareketi ile uğraşmaktaydı ve Fransa ve İspanya da Amerikalılara yardım ediyorlardı. Geriye bir Prusya kalıyordu ki, bu iki devletin ittifakı karşısında, Prusya' dan korkmaya gerek kalmıyordu.

Grek Projesi' nin başlangıcı 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşına kadar gitmektedir. Bu savaş sırasında, Çariçe'nin "gözdesi" (aşığı) olan Prens Potemkin, "Doğu Sistemin Büyük Planı " adı ile, Osmanlı İmpaatorluğunu yıkma amacını güden bir tasarı hazırlamıştı. Bu tasarıda, Türklerin Avrupa'dan kovulmaları ve İstanbul merkez olmak üzere, bir Rus prensi'nin yönetiminde bir Grek Devleti’nin kurulması öngörülmekte idi.

1787- 1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşının Çıkması

1787 Katerina büyük bir seyahate çıktı. Avusturya imparatoru II. Jozef’de katıldı. kafile, Sivastopol ve Bahçesaray'a geldi. Sivastopol'da Katerina, II.Jozefe büyük ve şaşaalı gösteriler düzenledi.

Katerina'nın bu seyehati ve özellikle Sivastopol ve Bahçesaray'a kadar gelip adeta Osmanlı Devleti'ne meydan okuması, Babıali'nin sabrını tüketti. 26 Temmuz 1787'de Babıali Rus elçisinden şu isteklerde bulundu: Rusya'nın, İskenderiye konsolosluklarının kapatılması; Karadeniz' deki Rus gemilerinin Osmanlılar tarafından araştırılmasına müsaade edilmesi ve Rusya'nın Gürcistan üzerinde himaye tesis etmekten vazgeçmesi.

Rus elçisi hükümetinden talimat isteyeceğini bildirince, Yedikule'ye hapsedildi ve Rusya'ya savaş ilan edildi.

1787-1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşın Gelişmeleri ve Sonucu

Osmanlı Devleti'nin savaş ilanı, Katerina'nın aradığı fırsattı. Osmanlı Devleti, Avusturya'ya değil, Rusya'ya savaş ilan etmişti. Fakat Avusturya, da 1788 de Osmanlı Devleti'ne karşı savaşa katıldı.

Askeri alanda savaşın gelişmeleri 1788 yazına kadar Osmanlı devleti için iyi gitti ise de, bundan sonra durum döndü. Ruslar, savaşın ilk zamanlarında bütün faaliyetlerini Karadeniz kıyısındaki Oçakof kalesi üzerinde yoğunlaştırdılar.

Katerina’nın Doğu Bloku Kurma Teşebbüsleri

Savaşın ilk yılında Katerina yeni bir siyasi teşebbüste bulundu. 1787’de, Fransa, İspanya, Avusturya ve Rusya arasında imzalanmak üzere bir ittifak projesi hazırladı.

Projenin Amacı;

İngiltere-Prusya-Hollanda arasında kurulmuş bulunan Batı Bloku'na karşı, bir Doğu Bloku yaratmaktı. Fakat Fransa bunu kabul etmedi. Zira böyle bir ittifakı imzalamakla Fransa, Avusturya ve Rusya'nın yayılma emellerini kabul etmiş olacaktı.

Buna karşılık Batı Bloku'nun faaliyetleri daha verimli oldu. Avusturya'nın kuvvetlenmesinden ve yayılmacılığından korkan Prusya, savaşın başında, Avusturya'ya karşı ayaklanmaları kışkırtarak, bu devlete gaileler çıkarttı. Hatta Prusya İsveç'i de tahrik etti. İsveç de Osmanlı Devleti'nin yanında savaşa katıldı.

Osmanlı – Prusya İttifakı – 31 Ocak 1790

Prusya, 31 Ocak 1790'da Osmanlı Devletiyle bir ittifak yaptı.

İttifaka Göre;

Prusya 1790 savaşa katılacak ve İstanbul'un hem karadan ve hem de Karadeniz tarafından güvenliği sağlanmadıkça, barış yapmayacaktır.

Osmanlı Devleti, Avusturya'nın, Lehistan'dan aldığı Galiçya'yı Prusya'ya vermesi için Prussya'yı her türlü çaba ile destekleyecektir.

Prusya, Osmanlı Devleti Kırım'ı almadıkça savaşı durdurmayacak

Osmanlı Devleti de, Prusya ve İsveç ile barış yapmadıkları sürece, Rusya ve Avusturya ile barış yapmayacak

Savaştan sonra Osmanlı Devleti'nin elinde kalan toprakları Prusya garanti edeceği gibi, aynı garantinin İngiltere, Hollanda ve İsveç tarafından da verilmesini sağlayacaktı.

Bu ittifakı yapar yapmaz Prusya, Avusturya sınırlarına asker yığdı. Amacı, Avusturya'ya baskı yapıp, onu barışa zorlamaktı.

Bu sırada Osmanlı Devleti'nin Avusturya cephesinde durumu kötüydü. Belgrad düşmüştü. Arkasından Pasarofçada düştü. Fakat 1790 Şubatında İmparator II.Jozef, cephede hastalanarak ölmesi ve yerine kardeşi II.Leopold geçmesi durumları değiştirdi. Zira Leopold, Jozef kadar savaş taraftarı değildi.

Ziştovi Antlaşması 4 Ağustos 1791

Bu zamana kadar tarih kitaplarında Ziştovi antlaşmasını görmüşsünüzdür. Peki Ziştovi antlaşması nedir, kimler arasında yapılmıştır, kısaca önemi nelerdir üzerinde duracağız.Ziştovi antlaşmasının maddeleriyle sizlere aktaracağız. .

Avusturya 1790 yazında mütareke imzalayarak savaştan çekildi. Mütareke, Prusya, İngiltere ve Hollanda'nın aracılığı ile yapılmıştı.

Osmanlı Devletiyle Avusturya arasında barış 4 Ağustos 1791 'de Ziştovi'de imzalandı.

Ziştovi Antlaşması Maddeleri;

Avusturya, savaş öncesi sınırlarına çekilecek

Esirler karşılıklı olarak serbest bırakılacak

Hotin Kalesi, Osmanlıya geri verilecek

Osmanlı-Rus savaşında Avusturya tarafsız olacak

Osmanlı, Avusturya’nın ticaret gelirlerini Tunus ve Cezayir korsanlarına karşı koruyacak

Osmanlı – Rus Haribinin Devamı

Avusturya'nın savaştan çekildiği sırada, Osmanlı Devleti'nin müttefiki sayılan İsveç de, yorgun düştüğünden savaşa devam edemiyerek Rusya ile barış imzalamıştır.

Bu suretle Osmanlı Devletiyle Rusya karşı karşıya kalıyordu. Lakin Osmanlı Devleti'nin cephelerdeki durumu iyi değildi. Ruslar Tuna'ya kadar indi. 1791 yazında Tuna cephesindeki Osmanlı ordusunun direnmesi kırıldığı gibi, Oçakof'taki Rus donanması da Osmanlı donanmasını mağlup etti.

Durum bu safhaya gelince, Osmanlı Devleti de müttefiki Prusya'yı savaşa katılmak için zorlamaya başlamıştı. Fakat Prusya savaşa girmeye yanaşmadı.

Yaş Antlaşması 9 Ocak 1792

Bu zamana kadar tarih kitaplarında Yaş antlaşmasını görmüşsünüzdür. Peki Yaş antlaşması nedir, kimler arasında yapılmıştır, kısaca önemi nelerdir üzerinde duracağız.Yaş antlaşmasının maddeleriyle sizlere aktaracağız.

Osmanlı Devleti'nin cephe durumları bozulunca, barışa yanaştı ve Rusya ile 9 Ocak 1792 de (Yassy) Yaş Antlaşması'nı imzaladı.

Yaş Antlaşması Maddeleri;

Doğudaki Osmanlı-Rus sınırı değişmeyecek

Osmanlı, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul edecek

Özi Kalesi ve çevresi Ruslara bırakılacak

Kili, Akkerman ve Bender kaleleri Osmanlıya verilecek

Bug ile Dinyester arasındaki topraklar Rusya'ya bırakılıyor ve Dinyester nehri iki devlet arasında sınır oluyordu.

Osmanlının Kırım üzerindeki bütün haklarını kaybetmesi ile Ruslar, Karadeniz yoluyla İstanbul ve Boğazları tehdit edecek bir güce ulaşmış oldu.